NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
مَسْعُودٍ
الْمِصِّيصِيُّ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الصَّمَدِ
بْنُ عَبْدِ
الْوَارِثِ
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
دِينَارٍ
حَدَّثَنَا
سَعْدُ بْنُ
أَوْسٍ عَنْ
مِصْدَعٍ
أَبِي
يَحْيَى
قَالَ سَمِعْتُ
ابْنَ
عَبَّاسٍ
يَقُولُ
أَقْرَأَنِي
أُبَيُّ بْنُ
كَعْبٍ كَمَا
أَقْرَأَهُ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
فِي عَيْنٍ
حَمِئَةٍ
مُخَفَّفَةً
Mısda' Ebu Yahya'dan
rivayet olunmuştur; dedi ki: Ben İbn Abbas'ı, "Ubeyy b. Ka'b bana (Kehf
süresindeki; kara balçıklı göze' anlamına gelen kelimeleri) Resulullah
(s.a.v)'in kendisine okuttuğu gibi ... (şeklinde) okudu, (yani) mimden sonraki
harfi elif değil de hemze olarak okudu" derken işittim.
İzah:
Tirmizî kıraat
Söz konusu kelimeyi …
şeklinde okumak İbn Âbbas ile Narı, İbn
Kesîr' Ebû Amr.ve Hafs kıraatidir.
Tefsir kitaplarında açıklandığı
gibi bu kelimeyi İbn Amr, Ebu Bekir, Hamza ve Kisâî elifli olarak … şeklinde; diğer kıraat imaları da …
şeklinde okumuşlardır. Birinci okuyuşa göre … kelimesi sıcak bir göze anlamına
gelirken, ikinci okuyuşa göre "siyah balçıklı göze" anlamına
gelmektedir.